Yoga Nedir

Bu konuda her hangi bir araştırma yapmamış olan herkes için Yoga; bir takım kültür-fizik hareketlerinden oluşan fiziksel bir uygulama olarak düşünülmektedir. Bu, yanlış olmasa da oldukça eksik bir bilgidir. Çünkü fiziksel egzersizler Yoga’nın yalnızca küçük ve gözle görülebilen kısmını oluşturur.

Yoga kelimesi Sanskrit bir kelime olan “yuj”dan türemiştir. Bu kelime eskiden atların koşumu, dizginlenmesi anlamında kullanılmaktaymış. Milattan önce 500’lü yıllarda büyük usta Patanjali tarafından derlenen Yoga Sutralar isimli eserde Yoga’nın tanımı şöyle yapılmıştır: “Yoga, zihin dalgalarının kontrol altına alınması, dizginlenmesidir.” Bu sebeple dizgin anlamında kullanılan Yuj kökü kullanılmaktadır.

Yoga ise kelime anlamı olarak bir’leşmek, bir olmak, bütünleşmek demektir. Bir’den çok olan, ayrı olan her ne varsa onun bir’leşmesi ve bütün haline gelmesi Yoga’dır.

Uygulama biçimi olarak incelediğimizde ise Yoga, günümüzde öncelikli olarak stres ve dikkat dağıtıcı unsurlar sebebiyle birbirinden ayrılmış olan beden-nefes-zihin ayrıksılığının ortadan kalkması, beden, nefes ve zihnin bir araya ve aynı an’a gelerek buluşmasıdır.

Yapılan fiziksel egzersizler dahil tüm uygulamalar beden nefes ve zihin birliği ve bütünlüğü için yapılır. Yoga kendimizle yeniden buluşmamızı, ayrıksılık algısının ortadan kalkmasını ve bir’leşmemizi amaçlayan uygulamalar bütünüdür.

Yoga düşünülenin aksine bir inanç sistemi değildir, uygulamalı ve sistematik bir yöntem bilimidir. Beden ve zihnin birbirine olan etkisini göz önüne alır ve ikisinin birlikte ortak bir uyum içerisinde çalışmasını amaçlar.

Birçoğumuz kendimizi tamamlamak, eksikliğini duyduğumuz şeyi bulmak için dışarıya, yani kendimizin dışına bakmaya ve bunları dışarıda aramaya alışmış durumdayız.

Yaşadığımız dünya, somut başarıların bize istediğimizi vereceği ve bizi mutlu edeceğine yönelik bizi koşullandırıyor. Ama yaşadıklarımız ve defalarca kez deneyimlediklerimiz bize gösteriyor ki eksikliğini duyduğumuz şeyi dışarıdan tamamlayamıyoruz.

İnsanın var oluş amacı olan kim olduğunu neden bu hayatta olduğunu bulmak için 5 duyudan öteye daha ince bir algılayış biçimine geçmesi gerekiyor.

Yoga, kişisel bilincimizi ve farkındalığımızı artırabilmemiz için, dış etkenlerden çok fazla etkilenen enerji akışımızı içe döndürmenin bir sürecidir.

Kendi gerçek potansiyelimizi ve aslında kim olduğumuzu yeniden ortaya çıkarabilmemizi sağlayan bir süreçler bütünüdür. Aynı şekilde Yoga Sutralar isimli eserde Yoga’nın tanımının ardından gelen sutra şöyle der: “Ancak o zaman kişi kendi gerçek doğasını bilebilir.”

Yoga teknikleri içimizde yatan aydınlık bilgiyi ve güzelliği ortaya çıkarabilmemizi amaçlar. Bu yolda ilerlerken fiziksel olarak bize engel teşkil etmemesi için de fiziksel egzersizler aracılığıyla bedenimizi daha sağlıklı ve zinde hale getirmemizi sağlar.

Yoga’nın Tarihçesi

Yoga ile ilgili ilk yazılı metinler olan “Vedalar”, net bir tarih belli olmamakla birlikte yaklaşık olarak milattan önce 3000’li yıllara dayanmaktadır. Vedalar; Hindistan’ın İndus ve Sarasvati nehirlerinin arasında kurulmuş olan İndus Sarasvati medeniyetinin Vedik kültür olarak adlandırılan öğretilerini günümüze taşıyan bir mirastır. Kelime anlamı “bilmek” olan “Vid” Sanskrit kökünden türemiştir ve Kutsal Bilgi anlamına gelir. Bu bölgede yapılan kazılarda günümüzde kullanılan bazı yoga pozlarının taslara çizilmiş figürleri bulunmuştur.

Tarih olarak vedalardan sonra Vedaların Sonu, Son Bilgi gibi anlamları olan “Upaniṣadlar” kelime anlamı olarak ustanın dizinin dibinde oturmak demektir. Bir ustanın dizinin dibinde oturarak görerek ve yaşayarak öğrenilen bilgiler olduğu için böyle söylenmiştir.

Son yazılı metin ise tüm dünyadaki yoga eğitmenlerine hala rehberlik etmeye devam eden, yoga literatürünün mihenk taşı olarak kabul edilen ve milattan önce 500’lü yıllarda yasamış olan büyük usta Patanjali’nin derlediği “Yoga Sutralar” dır. Günümüzde hala kılavuz olarak kullanılan dünyanın her bir tarafında öğrenilip uygulanmaya devam edilen eser Yoga Sutralar’dır.

Yoga Sutralar, zihin dalgalarını kontrol altına almak ve böylelikle aynı durgun bir göl yüzeyi gibi zihnimizi durgun ve berrak bir hale getirmemiz gerektiğini söyler. Bir gölün yüzeyi dalgalı olduğunda su bulanır ve dipteki güzellikleri görmek mümkün olmaz, oysa yüzey durgun olduğunda su berrak olur ve dibindeki güzellikleri görebilmek o zaman mümkündür. Yoga Sutralar, zihnimizi durgunlaştırabilmemiz için uygulayabileceğimiz yöntem olarak Aştanga Yoga’yı (Sekiz Uzuvlu Yoga) sunar. Aşta sekiz, anga uzuv demektir. Bunlar:

1- Yama (Toplumsal ahlaki disiplin)

2- Niyama (Kişisel ahlaki disiplin)

3- Asana (Sabit ve rahat duruş)

4- Pranayama (Yasam enerjisi / Nefes kontrolü)

5- Pratyahara (Duyuların içe çekilmesi)

6- Dharana (Odaklanma)

7- Dhyana (Meditasyon)

8- Samadhi (Bilinç ötesi farkındalık, Bir’lik hali)

Yazıtların tarihleri ve günümüz haritalarına göre Hindistan coğrafyasında ortaya çıkmış oluşu, yoganın Hinduizm, Budizm gibi bazı dinlerle bağdaştırılmasına neden olmaktadır.

Fakat yoga tamamen kendine münhasır, uygulamalı ve felsefi bir öğretidir. Bir dini veya sistemi savunmadığı gibi, kişiyi bireysel farkındalığa ve kendi içine kendi özüne dönmeye yönlendirir.

Bu giriş Yoga içinde yayınlandı ve olarak etiketlendi.